İş Yerinde Nöroçeşitlilik: Hepimiz Aynı Şekilde Düşünmek Zorunda Değiliz!
İş dünyasında çeşitlilik denildiğinde genellikle cinsiyet, yaş veya etnik köken akla gelir. Oysa bir başka önemli ama çoğu zaman göz ardı edilen konu da nöroçeşitliliktir.

İş dünyasında çeşitlilik denildiğinde genellikle cinsiyet, yaş veya etnik köken akla gelir. Oysa bir başka önemli ama çoğu zaman göz ardı edilen konu da nöroçeşitliliktir.
İş dünyasında çeşitlilik denildiğinde genellikle cinsiyet, yaş veya etnik köken akla gelir. Oysa bir başka önemli ama çoğu zaman göz ardı edilen konu da nöroçeşitliliktir. Nöroçeşitlilik; otizm, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), disleksi gibi farklı nörolojik işleyiş biçimlerinin doğal bir çeşitlilik olduğunu kabul eder. Bu bireyler iş yaşamında da yer almakta, ancak sıklıkla görünmez engellerle karşılaşmaktadırlar.
Türkiye’de nöroçeşitli bireylerin iş gücüne katılım oranı ne yazık ki oldukça düşüktür. Örneğin, Türkiye Otizm Meclisi’nin 2022 raporuna göre otizm spektrum bozukluğuna sahip bireylerin yalnızca %6’sı istihdam edilmektedir. Oysa doğru destek ve anlayışla bu bireyler, özellikle detay gerektiren, sistemli çalışma isteyen alanlarda büyük katkılar sağlayabilirler.
Microsoft, SAP gibi dünya devleri, otizmli bireyler için özel işe alım programları geliştirerek bu alanda öncülük etti. Türkiye’de ise TOÇEV ve Tohum Otizm Vakfı gibi kurumlar, özel sektörle iş birlikleri yaparak bu farkındalığı artırmaya çalışıyor. Ancak daha gidilecek çok yol var.
İş yerlerinde nöroçeşitliliği desteklemek için öncelikle farkındalık eğitimi şart. Sessiz ofis alanları, esnek çalışma saatleri, yazılı iletişimin tercih edilmesi gibi küçük ama etkili düzenlemeler, nöroçeşitli bireylerin daha verimli çalışmasına yardımcı olur. Ayrıca işe alım süreçlerinde sadece mülakat performansına değil, gerçek becerilere odaklanmak gerekir.
Unutmamak gerekir ki; inovasyon, farklı düşünebilen insanlarla mümkün olur. Herkesin aynı şekilde düşünmediği bir dünyada, iş yerlerinin de herkese yer açması gerekir. Nöroçeşitliliğe alan tanımak, sadece bireyler için değil, kurumlar için de geleceğe yapılacak en değerli yatırımlardan biridir.
Kaynakça: